ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKAN YARDIMCISI SAYIN OSMAN BOYRAZ: “BUGÜN GİRİŞİMCİNİN ARKASINDA DURAN GÜÇLÜ BİR İDARENİN İRADESİ VAR”
Girişimci İşadamları Vakfımız (GİV) tarafından düzenlenen “Girişimci Buluşmaları”nda katılımcılara seslenen Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayın Osman Boyraz; “Sadece ihtiyacı gidermek için değil aynı zamanda insan odaklı, çevreye duyarlı ve doğayla uyumlu projeler yapıyoruz.” dedi.
GİV Genel Başkanımız Sayın Mehmet Koç, “Biz Türkiye'nin temel problemlerinin çözümlerinden birinin girişimcilik olduğunu düşünüyoruz. Vakıf olarak hem mütevellideki arkadaşlarımız, hem katılımcılarımız, hem de bütün programlarda bütün amacımız Türkiye'de girişimciliğe dikkat çekmek; insanımızın girişimci olması için eğitim sisteminde, aile yapısında, finans dünyasında, devletin algısında ne yapmak gerekir ona kafa yoruyoruz. Elhamdülillah bugüne kadar bir mesafe aldığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
“Sadece İhtiyacı Gidermek İçin Değil Aynı Zamanda İnsan Odaklı Çevreye Duvarlı ve Doğayla Uyumlu Projeler Yapıyoruz”
Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından girişimcilerin bilgilendirilmesi, bilgi ve tecrübe paylaşımı için düzenlenen “Girişimci Buluşmaları”, 10 Haziran 2025 Salı günü Bahariye Mevlevihanesi’ndeki Vakıf Merkezi’nde gerçekleştirildi. GİV Genel Başkanı Mehmet Koç, GİV Yönetim Kurulu üyeleri, vakfın üyeleri ile konuyla ilgili akademisyenler, STK temsilcileri ve genç girişimcilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen Girişimci Buluşmaları’nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayın Osman Boyraz, “Ülkemizin Stratejik Konumu” başlıklı sunumunda “Türkiye öyle bir konumda bulunuyor ki 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye erişim sağlanıyor. Bu da 1,5 milyar nüfus, 51.2 trilyon gayri safi milli hâsıla, 12.1 Trilyon dolar ithalat ve 13 trilyon dolar ihracat kapasitesi olan bir alan demek oluyor. Şimdi Türkiye'nin bulunduğu 3 tarafı deniz, boğazlara sahip konum, Cenâb-ı Allah'ın bize sunmuş olduğu bir hazine, bir müstesna bir alan. Tabii siz bu fırsatı da, size sunulan bu fırsatı alt yapılarla, üst yapılarla çok daha farklı bir noktaya getirmeniz lazım. İşte bu noktada alt yapılarda neler yapıldı onları tek tek anlatacağım” diyerek ekranda yer alan sunumlarına devam etti: “Şimdi özellikle tabii burada hepinizin de dikkatini çeken ben genelde üniversite öğrencileriyle program yaptım onlara bazen soruyordum. Kalkınma yolu, kalkınma koridoru ya da Zengezur Koridoru’yla ilgili bilginiz var mı diye. Orada maalesef istediğimiz cevaplar yoktu. Bu gördüğünüz özellikle koridorlar çok çok önemli. Bu koridorlardan altta gördüğünüz Pekin, Londra, Ümit Burnu’nda olan, dünyada ticaretin hala %95'i denizler üzerinden yapılmakta. Bu gördüğünüz alanlarda üstte kuzey koridor var. Bakın kalkınma yolu 25 gün. Güney koridor 35 gün. Orta koridor dediğimiz o Bakü-Tiflis-Kars hattı. Pekin-Londra – Ümit Burnu’nda olan 45 gün. Şimdi üretilen bir malı tüketiciyle buluşturmanın artık çok hızlı bir şekilde teslim etme noktasında bu yollar önem arz ediyor. Bu yollarda da şu son yıllarda özellikle birkaç yıldır Irak'la yapmış olduğumuz kalkınma yolu çok çok önemli. Basında falan mutlaka görmüşsünüzdür, duymuşsunuzdur. Irak'ta Fav Limanı var. Dünyanın en önemli, özellikle Orta Doğu'nun en büyük Fav Limanı yapılmak ve bitmek üzere. Hemen yanı başında da Um Kasr Limanı var. Oraya Basra Körfezi'nden gelen mallar, Irak-Türkiye sınırında yaklaşık 1200 km'lik bir hat yapılacak. İşte gördüğünüz gibi. Şu gördüğünüz Fav Limanı'ndan, Basra Körfezi'nden gelen mallar buradan yaklaşık 1200 km hem demir yolu hem karayolu fiber optik hatlar ve enerji nakil hatlarıyla birlikte 1200 kilometre yapılacak Türkiye sınırına gelecek. Türkiye sınırdan Ovaköy'den Türkiye'nin içinden yaklaşık 2000 kilometre güzergâh yolu hem demiryolu hem karayolu ile birlikte Kapıkule'den Avrupa'ya kadar gidecek. Bu projenin bedeli yaklaşık 20 milyar dolar Irak kısmında. Tabii ki bu projenin yüklenicilerinin büyük çoğunluğunun Türk firmaları olacağı da aşikâr... Bu noktada sizlere de büyük işler düşünüyor takibini elbette ki yapıyorsunuz. Bir diğeri de Zengezur Koridoru’na geçeceğiz Zengezur Koridoru işte gördüğünüz gibi yukarıda bakın bu normalde orta koridor dediğimiz Sivas, Kars, Bakü, Tiflis hattı. Oradan Türki Cumhuriyetlere, Çin'e kadar giden bir hat... Buna alternatif olarak da Azerbaycan'dan, o Zengezur Koridoru dediğimiz Azerbaycan'dan Ermenistan ya da İran sınırında ama orada bir muamma var. Orayı çözdükten sonra da Dilucu’ndan Kars'a bağlayacağız. Bu da alternatif… Zaman zaman bu yolda belli ülkeler arasındaki gerginlikler ya da farklı yöntemlerle burası bazen işlevselliğini kaybediyor. Ona alternatif olarak da bir başka yol değerlendiriliyor. Burada daha geniş bir şekilde gördüğünüz gibi Zengezur Koridoru, Alat'tan, Bakü'den başlayacak Horadis, Ordubat ve Dilucu'dan girecek. Dilucu'dan Kars'a 224 km buranın ihalesi de yapıldı. Burası da bağlanacak. Buradan da direkt Avrupa'ya açılan bir yol. Ulaştırma Bakanlığı ne yapar dediklerinde, ben ilk geldiğimde Ulaştırma Bakanlığı'nı şöyle tanımladım. Anadolu'nun en ücra köyünde gecenin zifiri karanlığında, kuş uçmayan, kervan geçmeyen bir yerde çıt diye bir ses duyarsanız ya jandarmadır, ya yabani hayvandır ya da ulaştırmacıdır. Ulaştırma bu kadar geniş bir alana, yelpazeye ulaşıyor. İnsan taşıyoruz, yük taşıyoruz, veri taşıyoruz. Bunları neyle taşıyoruz? Deniz yoluyla, kara yoluyla, hava yoluyla, demir yoluyla, haberleşmeyle. Tabii sonunda da lojistik, mobilite ve dijitalleşme de çok önemli. Kara yoluyla ilgili bu ülkede neler yapıldı, hangi projeler yapıldı, hangi projeler de yapılacak? Şimdi bölünmüş yol konusunda yaklaşık 29 bin kilometre doğudan batıya kuzeyden güneye ulaşılmayan, erişilmeyen bir yer kalmadı. Gerçekten hepimiz de görüyoruz karayolunun ne kadar geliştiğini. Şimdi size bir harita göstereceğim. 2003 yılında o dönem 5 milyon 800 bin civarında araç var. Ortalama hız 40 kilometre. İkinci haritayı gösteriyorum. Şimdi araç sayısı 32 milyon civarına yaklaşmış. Yani aşağı yukarı 5 kat artmış araç trafiği. Ortalama hızımız normalde araç trafiğine göre azalması gerekir. Yani 10 kilometre hıza düşmesi gereken 88 kilometre çıkmış ortalama hız. Bu da tabii yolların, bölünmüş yol ağı ve otoyolların artmasıyla birlikte. Burada önemli bir parametrede özellikle bu yolların insanı yaşat ki devlet yaşasın, bütün yapmış olduğumuz projeler insan odaklı olduğu için elbette ki insana dokunması lazım. En önemli gösterge de trafik kazalarında ölümlü kazalar 5.72'den 1.29 da düşmüş. Karayolu projeleri işte Çanakkale Köprüsü bunlar yapıldı detaylarını bilmiyorum girmeme gerek var mı sizler zaten biliyorsunuz bu yollar çok çok önemli, tabi burada bir takım semboller var. Bizim değerlerimizi yansıtan o semboller… 2023 metre dünyanın en uzun açık köprüsü. 2023 Türkiye'nin Cumhuriyet'in 100. yılı. 334 metre yüksekliği var. İşte bunlar yap-işlet devret ile yapılan projeler. Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale- Savaştepe otoyolu… Malkara, Çanakkale otoyolları bunların bağlantı yollarını da yapmanız lazım sadece köprü yapmakla olmuyor Osman Gazi köprüsü şu an 60 bin civarında 62-63 bin civarında araç geçiyor ortalama… 1550 metre orta açıklığı ile dünyanın en uzun köprüsü. Tabi bu projeleri yaparken bir sadece işte bir ihtiyacı gidermek değil aynı zamanda insan odaklı çevreye duvarlı ve doğaya uyumlu projeler yapıyoruz. Eğer dikkat ederseniz köprünün şurasında bir es var, burada bir kurp var bu kurpun yapılma sebebi; burada kuş cenneti diye tabir edilen özel bir yer var onlar etkilenmesin diye bu proje bu şekilde revize edilerek yapıldı. Bu da doğaya ve çevreye göstermiş olduğumuz ilgi… Bunun gibi birçok benzer uygulamalar var mesela Niğde otoyolunda olsun diğer otoyollarda olsun her 60 km 70 km'de ekolojik köprüler var, yaban hayvanlarının çok rahat geçebilmesi ya da Nallıhan tarafını biliyorsanız onun Allah'ında yine bir kuş cenneti var Nallıhan'da iki katı bedelle tünelle geçmek zorunda kaldık eğer normal bir yol yapsak oradaki o ekosistemi bozacağımızı bildiğimiz için normal gittik. Başka bir tünel yaparak oradaki canlı hayatında korunmasını sağladık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bu köprüye de karşı çıkıldı biliyorsunuz. Bu köprüye aslında 1933'te Nuri Demirağ var, girişimci elbette ki çok önemli ama girişimcinin önünde eğer o gün ki idare irade göstermezse ne kadar girişimci olursanız olun hiçbir şey mesafe alamazsınız 1933 yılında Nuri Demirağ, Boğaz'a köprü yapılması noktasında Cumhurbaşkanı Atatürk'te görüşür o zaman Atatürk'ün çok hoşuna gider Nuri Demirağ Boğaz'a köprü yapılması noktasında Cumhurbaşkanı Atatürk'le görüşür o zaman. Atatürk'ün çok hoşuna gider. Nuri Demirağ mutlaka buraya köprü yapılması gerekir der. Atatürk de dönemin başbakanı İnönü ve Ali Çetinkaya’ya gönderir. Gider onlara projeyi anlatırken maalesef biraz orada tiye alınır, morali bozulur. Nuri Demirağ çıktıktan sonra bir vasiyette bulunur. Bu köprü er ya da geç yapılacaktır. İnşallah benim çocuklarım, torunlarım yapar. Eğer benim çocuklarım ve torunlarım yaparsa bu köprüden saydığım iki kişi geçmesin diye vasiyeti de vardır 1933'te… Nuri Demirağ eğer engellenmeseydi bugün semalarımızdan ND-901, ND-902, ND-903 uçakları olacaktı. Ya da Vecihi Hürkuş engellenmeseydi, Nuri Killigil engellenmeseydi. Yani Selçuk Bayraktarlar geçmişte de vardı. Sadece yeni zuhur etmedi ama bir şey zuhur etti. O gün arkasında duracak güçlü bir irade yoktu. Şimdi arkasında duracak güçlü bir irade var.” Konuşmalarına uydu konusunda ülkemizin geldiği noktaları ve bundan sonraki projeler konusunda da çarpıcı bilgiler veren Boyraz katılımcı misafirlerden gelen sorulara cevap verdikten sonra teşekkür ederek konuşmalarına son verdi.
Temel problemlerimizin çözümlerinden biri de girişimciliktir”
Girişimci İşadamları Vakfı Genel Başkanımız Mehmet KOÇ: “Biz Türkiye'nin temel problemlerinin çözümlerinden birinin girişimcilik olduğunu düşünüyoruz. Vakıf olarak hem mütevellideki arkadaşlarımız, hem katılımcılarımız, hem de bütün programlarda bütün amacımız Türkiye'de girişimciliğe dikkat çekmek; insanımızın girişimci olması için eğitim sisteminde, aile yapısında, finans dünyasında, devletin algısında ne yapmak gerekir ona kafa yoruyoruz. Elhamdülillah bugüne kadar bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın “Türkiye Yüzyılı” vurgusundaki girişimciliğin kaynaklarından birisinin GİV olduğunu düşünüyorum. Bu konuda çok emek veriliyor. Elhamdülillah Allah-u Teâla da buna bereket veriyor. Biz çok büyük bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkenin çok büyük kaynakları var. Çok büyük imkânları var. Dünya çapında büyük ihracatı var. O oranda ithalatı var. Çok büyük savunma sanayimiz var. Belki de ilk 6'ya 7'ye giriyoruz. Dünya çapında büyük ihracatı var. Bir oranda o oranda ithalatı var. Çok büyük savunma sanayimiz var. Ve bunların hepsini bir araya getirdiğimizde yine de bazı problemlerimiz var. Örnek işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yerinde istihdam, çok büyük bir cari açık, devletin borçlanmasının vade farklarının çok yüksek olması, finans dünyasının yeni girişimcilere uygulanan finansmanı da bırakın, büyük kurumların bile bugün finans problemi var. Bunların hepsinin çoğunlukla çözümünün biz girişimcilikte olduğuna inanıyoruz. Bugün savunma sanayinde büyük bir atılımdan konuşuyorsak bunu Selçuk Bey (Bayraktar) gibi birkaç arkadaşımızın kendi emekleriyle bütün zorluklara rağmen direnerek uğraşarak elde ettikleri başarılara borçluyuz. Bugün eğer turizmde, bugün eğer ihracatta büyük mesafeler aldıysak bunları zamanında yapılan uygulamalarda ortaya konulan performansa borçluyuz. Bu çok kolay bir şey değil. Türkiye'nin orta gelir tuzağı diye bir problemi var arkadaşlar. En büyük problemlerimizden birisi bu. Yani siz topluma, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız döneminde toplum çok ciddi kazanımlar elde etti. Yani eskiden bir ailede bir kişi maaş alıyorsa başka maaş almazdı. Şimdi sakatı ayrı alıyor. İhtiyaçlısı ayrı alıyor. Çocuk için ayrıca para alınıyor. Hane halkına ortalama bir evde, ihtiyaçlı bir evde ciddi kaynak giriyor. Sağlık sistemi hepsine bedava. Amerika'da bugün hasta olun. Kanada'da hasta olun doktor sırası üç ayda gelmiyor geçen bir istatistik okudum Kanada'da doktorda sıra bekleyenlerde ölüm oranı diye bir istatistik var Türkiye'de böyle bir istatistik olduğunu sanmıyorum yani açıkçası onun için ülke çok büyük kazanımlar elde etti Biz artık başka bir lige geçiyoruz işte bu yenilik büyük ihtimalle büyük oranla girişimcilerin emek vermesi gereken bir dönem. Türkiye'de derdi vatan olan, derdi ülke olan, derdi gelişme olan, derdi bu ülkenin problemlerinin çözümü olan, derdi bağımsızlık olan, güçlü Türkiye olan, bürokrata, siyasetçiye, girişimciye, akademisyene ve bütün katmanlardaki görevli ya da görevli olmayan insanlara ihtiyaç var.” Diyen Koç, Çin Amerika ekseninde ülkemizin küresel dünyadaki yeri ve önemine de değindikten sonra teşekkür ederek konuşmalarına son verdi.
GİV Girişimci Buluşmaları’ndaki konuşmaların ardından GİV Genel Başkanı Mehmet Koç, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayın Osman Boyraz’a İstanbul’un fethine ilişkin tablo takdim etti. Hatıra fotoğraf çekiminin ardından program sona erdi.