GİV İftar programı Bahariye Mevlevihânesi’nde gerçekleşti

 

Girişimci İşadamları Vakfı’nın (GİV) birlik, beraberliği ve maneviyatın en içten hissedildiği Ramazan ayında geleneksel hale getirdiği iftar programı geniş katılımla gerçekleşti. İftar yemeğinin bu yılki konuğu Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün oldu.

 

Ülkelerin ekonomik büyümeleri için önemli role sahip olan girişimciliğin Türkiye’de desteklenmesi, özendirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışan Girişimci İşadamları Vakfı (GİV), geleneksel iftarı 28 Mart Salı günü Bahariye Mevlevihânesi’ndeki vakfın merkezinde düzenlendi.

Deprem felaketinin gölgesi altında gerçekleşen programda; GİV Mütevelli ve İcra üyeleri, GİV şubeleri, akademisyenler, iş adamları, girişimciler, gençler ve yatırımcılardan oluşan katılımcılar, Ramazan ayının uhrevi atmosferinde bir araya geldiler.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren GİV Genel Başkanı Mehmet Koç, "6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ülke olarak unutamayacağımız acılar yaşadık. Yardımlaşmayı seven bir ülkeyiz. GİV olarak hızla harekete geçtik ve ihtiyaçlar doğrultusunda yardımlarımızı gerçekleştirdik. Üyelerimiz ve şubelerimizin sponsorluğunda, Beyoğlu ve Dulkadiroğlu Belediyesi koordinasyonunda da Dulkadiroğlu'nda ‘Konteyner Kent’ kurma çalışmalarımız devam ediyor. Depremden etkilenen çocuklar ve gençlere destek olmak için ise 8 ilde gerçekleştirilen ‘İyilik Kupası’na sponsor olduk. Çocuklar ve gençlerimizin biraz olsun keyifli vakit geçirmesine vesile olduk. KOSGEB ile yaptığımız görüşmeler doğrultusunda da yeni başlayacağımız eğitim programında depremle ilgili özel bir bölüm olacak" dedi.

Güçlü bir ülke olduğumuza dikkat çeken Koç, “Avrupa özgür gibi görünüyor ama özgür değil. Bugün gelinen noktada Avrupa, ABD’nin yüzde 100 kontrolü altında… Avrupa’nın, Rusya- Ukrayna Savaşı bahanesiyle sadece geçen sene doğalgaza fazladan ödediği fatura 164 milyar dolar. Masalara davet edilen değil masa kuran ülke haline geldik. Bu duruma gelmemize emek veren başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkesten Allah razı olsun. Ülkemizin içinde bulunduğu önemli avantajı biliyor olmak yetmez bunu paylaşıyor ve gençlere aktarıyor olmak lazım” diye konuştu.

GİV olarak girişimcilik ekosistemini geliştirmek için çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Koç, “2024-2028 dönemini kapsayan 12'nci Kalkınma Planı'nda girişimciliğe özel bir bölüm olacak. GİV olarak bunda katkımız büyük. Tüm üyelerimize çalışmaları ve destekleri için teşekkür ederim. Bugün Adana, Bursa, Konya, Gebze, Trabzon, Edirne ve Eskişehir başta olmak üzere 10 şubemizle girişimciler, fikrini işe dönüştürmek isteyen gençler için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Daha fazla gencimize ulaşmak için şube sayımızı artıracağız. Bu sayede farklı illerdeki birçok gence yol göstermeye ve fikrini işe dönüştürmesine destek olmaya devam edeceğiz. Bugün 80 milyon nüfuslu Almanya'da 60 milyon kişi çalışıyor. Türkiye'de ise bu rakam 30 milyon seviyelerinde, yani 30 milyon daha işgücümüz bulunuyor. Her bir girişimci yanında en az 10 kişi istihdam etse bugün 2-3 milyon girişimci çıkarabilecek potansiyele sahibiz" ifadesinde bulundu.

 

Var olmanın yolu var kılmaktır.

Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, konuşmalarında Allah’a iman, insanın yaratılışı, ehliyet, emniyet, dünya genelinde din bakış açısı dâhil olmak üzere birçok önemli konuya değindi. Düzgün, “İçinde yaşadığımız dünyada, ahlaki ve ahlaki olmayan bütün eylemlerde sorumluluk ve bu sorumluluğu yerine getirecek yeterli donanım bize verildi. Âdemi karakter sorumluluğu üstlenmektir,” dedi. Ayrıca ırkçılık, cinsiyetçilik, mezhepçilik gibi kimliklerle bölüp parçaladığımızı vurgulayan Düzgün, insan olarak ortak paydaya ulaşmamız gerektiğini, üstünlüklerden ziyade hakkaniyetli yaklaşım sergilenmesi gerektiğini belirtti. Düzgün, “Dinine, diline, rengine bakmadan en üst şemsiye olarak Allah’ın insanı onurlu, saygın, haysiyetli bir varlık olarak yarattığını kabul etmeli, bu haysiyetli varlığın hakkını hukukunu kim incitiyorsa karşısında durmalı, kim o haysiyeti ayakta tutuyorsa onu desteklemeliyiz. Şeytan Allah’ı suçlar, sen yaptırdın der. İnsan hata taptık bizi bağışla der. Davası olanın duası olur. Davamız insanlık davasıdır. Dinine, ırkına, rengine bakmadan saygın kabul etmek insanidir. Anadolu: Allah’ın kulu Allah’ın koludur. Din ve ahlak yoksa hukuk devreye girer. Örnek: Alman WW fırsatını bulunca emisyon ayarlarıyla oynayabiliyor. Din, ahlak, hukukun iş gördüğü ülkeler var. Arap atasözü: Adalet merhametin vekilidir. Modern sosyoloji; seyyar dindarlıklar var. Dalgada sallanan tekneler gibi. Ölüm herkesi eşitleyen yasadır. Sadece batı medeniyeti yok. Birçok medeniyet var. Var olmanın yolu var kılmaktır” dedi.

Katılımcılardan gelen soruları cevaplayan Düzgün, programı organize eden GİV Yönetimine ve katılımcılara teşekkür etti. Plaket takdimi sonrası toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle iftar programı sona erdi.